Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan küçük akbabalara yönelik tehditlerin başında zehirli kimyasallar geliyor. Kurt gibi yırtıcı hayvanları öldürmek amacıyla bırakılan zehirli yemler başka hayvanlarla birlikte küçük akbabaların da ölmesine neden oluyor. Diğer önemli sorun da küçük akbabaların, yalıtımsız tellere çarparak elektriğe kapılıp ölmesi. Yaşam alanlarının yok olması ve tarım zehirleri de etkenlerden bazıları. Son otuz yılda küçük akbabaların nüfusu yüzde seksen azaldı. Önlem alınmazsa nesilleri tamamen yok olabilir. Bu durumun önüne geçebilmek ve bu türün korunmasını sağlamak için üç kıtadan on dört ülke birlikte çalışıyor. En büyük sorumluluk, küçük akbaba dünya nüfusunun yaklaşık yüzde yirmi beşine ev sahipliği yapan ve göç yollarının ortasında bulunan Türkiye’ye düşüyor.
2017’de başlatılan AB LIFE programı destekli Küçük Akbabaların ve Göç Yollarının Korunması İçin Uluslararası İşbirliği projesi kapsamında yeni bir çalışma başlatılıyor. Türkiye’de küçük akbabaları çobanlar koruyacak. Akbaba ölümlerinin önüne geçebilmek için Türkiye’de kuşların dinlenme, beslenme ve yavrulama alanlarında yaşayan, vaktinin çoğunu arazide geçiren çobanlardan oluşan bir ağ kuruluyor. Böylece bizzat yöre insanından öğrenilen sorunlara hızlıca müdahale edilmesi hedefleniyor. Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, Avrupa ve Balkanlardaki birçok küçük akbaba kolonisinin tamamen yok olduğunu belirterek aynı sonucun Türkiye’de de yaşanmaması için ortak çalışmalara devam ettiklerini belirtti.