“Sizin gibi insanların desteğiyle ayaktayız" Kübalı sağlıkçılarla Kahramanmaraş’ta geçirdiğimiz bir ay boyunca hastanelerde, çadırlarda, köy evlerinde bu sözü farklı biçimlerde onlarca ağızdan işitiyoruz. Yaşadığımız karanlık, insanlığın en iyi yüzünü gördüğümüz anlarla aydınlanıyor. Kendini kurtarmanın, bireyciliğin tek çıkar yol gibi gösterildiği bir çağda, kurtuluşun birbirimize tutunmaktan geçtiğini yeniden öğreniyoruz. Memleketin diğer ucundaki mütevazı bir evden gönderilen bir battaniye yahut dünyanın öbür ucundan uzanan sıcak bir el, bu soğuk ve karanlık günleri atlatmamıza yardımcı oluyor.Küba, felaketin ardından yaralı halkımıza destek sunan pek çok ülkeden biri. Deprem haberinin ardından Küba hükümetinin yaptığı acil çağrı üzerine Henry Reeve Sağlık Tugayı bünyesinde Türkiye’ye gelmek için gönüllü olan 32 kişilik ekipte acil, ortopedi, genel cerrahi, aile hekimliği, pediatri, kadın doğum, epidemiyoloji, yoğun bakım ve psikiyatri gibi çeşitli alanlarda uzman hekimler ve sağlık personelleri var. Çok değil üç yıl önce, COVID-19 salgınının en şiddetli seyrettiği bölgelerde yine onların görev aldıklarını duymuştuk. Ondan önce ise ebola salgınına karşı Afrika’da örnek bir mücadele vermişlerdi. Şimdiyse Maraş’taydılar. Çok uzaktan geliyorlardı. 60 yılı aşkın süredir ABD'nin dayattığı abluka altında yaşayan, maddi kaynakları son derece kısıtlı bir ülkeden… Fakat aynı zamanda, insan hayatına verdikleri değerle, sağlıklı ve güleç çocuklarıyla, çeşitli hastalıklara karşı geliştirdikleri aşılarıyla ve tedavileriyle tanınan bir ülkeden. Belki de bu yüzden, Kübalılar ayrı bir ilgi ve sevgiyle karşılanıyor Maraş’ta.

Henry Reeve Sağlık Tugayı'nın 32 kişilik ekibinde acil, ortopedi, genel cerrahi, aile hekimliği, pediatri, kadın doğum, epidemiyoloji, yoğun bakım ve psikiyatri gibi çeşitli alanlarda uzman hekimler ve sağlık personelleri vardı.
Kübalılar beraberlerinde bir sahra hastanesi getiremediklerinden, Sağlık Bakanlığı tarafından kendilerine gösterilen yerlerde çalışmaya başladılar. Görev yaptıkları sağlık kurumlarında ve gezici birimlerde gönüllü olarak çalışan Türk meslektaşlarıyla kısa sürede kaynaştılar. Küba Dostluk Derneği’nden giden biz gönüllü tercümanların mütevazı katkısına ihtiyaç duyulsa da her iki tarafın dil bariyerini aşma konusundaki gayreti ve becerisi işleri büyük ölçüde kolaylaştırdı. Şehir Hastanesi'ndeki çocuk acil servisinin depremden sonra yeniden faaliyete geçmesinde önemli bir rol üstlenen Dr. Alemy Paret, bir iki gün içinde “ateş”, “öksürük” gibi anahtar kelimeleri kaptı; çocuk hastalar ve onların ebeveynleriyle doğrudan iletişim kurmaya başladı. İlk zamanlar kapalı ortamlarda dahi atkılarını ve berelerini çıkarmaya cesaret edemeyen Kübalılar, hastane koridorlarından çadırlara dek her yerde ikram edilen çayın soğukla mücadeledeki işlevini kavrayınca neredeyse bizler kadar koyu birer tiryakiye dönüştüler. Elbistan’ın Büyükyapalak Köyü’nde iki yıldır atıl durumda olan sağlık ocağını yeniden hizmete açan bir diğer Kübalı ekip ise sadece birkaç hafta içinde köy halkıyla akraba gibi oldu, sağlık taramasına çıktıklarında kırk yıllık sakiniymişçesine köyün sokaklarını arşınladı. Büyükyapalak, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri konusunda tüm dünyada örnek gösterilen Küba modelinin bir pilot uygulamasına sahne oldu adeta. Kahramanmaraş şehir merkezindeki Yörük Selim Devlet Hastanesi’nde görev yapan ortopedi uzmanı Dr. Rolando Vazquez, ameliyat yapmak üzere günübirlik ziyaret ettiği Büyükyapalak’taki izlenimlerini şöyle aktarıyor: “Köy halkı bizimkileri bağrına basmış durumda. Gece saat 10.00’a dek sağlık ocağından ayrılmıyorlar.”

Günler geçtikçe, akut vakaların ve yaralanmaların sayısı azaldı. Kronik hastalıkları nedeniyle almaları gereken ilaçlara deprem koşulları yüzünden erişemeyenler, perhizlerini bozmak zorunda kaldıkları için yahut üzüntü ve strese bağlı olarak tansiyonu fırlayanlar, dumanlı hava yüzünden boğaz ağrısı çekenlerle karşılaşıyorlardı artık. Kübalı sağlıkçıların detaylı muayeneleri, çadırlarda zor koşullarda kalan insanların aynı zamanda gönlünü okşuyordu. Misyon üçüncü haftasını doldururken, sağlık kurumlarının daimî çalışanları görev yerlerine geri dönmeye başladı. Kübalılar, bu zor günlerde devraldıkları nöbeti Türk meslektaşlarına bırakarak Maraş’tan ayrıldı. Ulusal kahramanları José Martí’nin “Vatan insanlıktır” sözüyle ifade ettiği, Küba’da doğmadığı halde Küba Devrimi’yle özdeşleşen ve aynı zamanda meslektaşları olan Che Guevara’nın uğruna canını verdiği uluslararası dayanışma ilkesinin güzel bir örneğini ortaya koyduklarını bilerek, haklı bir gurur içerisinde ülkelerine döndüler. Karşılıklı sevgi, saygı ve dayanışmadan doğan bu güzel dostluk, yaralarımızı sarmak için biraz daha güçlü kılıyor bizleri.
Magma 62 / Deprem Özel Sayısı / Nisan 2023
PDF:
https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.pdf
Zip:
https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.zip
Dergilik:
https://dergilik.com.tr/magazine/magma-dergisi-ozel-sayi-2023-yili-0/79775
Dmags:
https://dmags.net/yayinlar/magma-dergisi/deprem-ozel-sayisi/15397