Muhammet Badıllı’nın hayatı, 2014’te kızının doğumuyla değişmiş. Kızının gıda alerjisi nedeniyle beslenme döneminde çok fazla sıkıntı yaşaması, ailenin beslenme tarzını değiştirmesine neden olmuş. Bir süre sonra atalık tohumlar toplamaya ve Şanlıurfa’da hem kendilerine hem de dostlarına yetecek kadar ekim yapıp işlemeye başlamışlar. Onarıcı tarım nedir, nasıl yapılır araştırmaları, aldığı eğitimler Badıllı’yı bütüncül düşünmeye itmiş. Slowfood Hareketi ile tanışıp Şanlıurfa’da Slowfood Göbeklitepe Conviviumu’nu kurmuş. Şimdi Şanlıurfa’da bin dönüme yakın bir arazide onarıcı tarım yapıyor. Badıllı’dan İstanbul’da kızının doğumuyla başlayan onarıcı tarım hikâyesini dinledik.

Toplamda bin dönümlük bir arazide onarıcı tarım yapıyorsunuz. Böyle büyük bir işe nasıl başladınız?

Tarımla uğraşırken iklim değişikliğinin etkilerinin farkına varmaya başladım. Haliyle odağım artık iklim kriziyle mücadele olmuştu. 2018’de bununla ilgili araştırma yaparken onarıcı tarım kavramıyla tanıştım. 2019’da Onarıcı Tarım ve Bütüncül Yönetim eğitimi aldım. Eğitimden hemen sonra arazide tarım yapma yöntemimi değiştirmeye başladım. Onarıcı tarımı seçmemde birçok etken var. Öncelikle isminden de kolayca anlaşıldığı gibi toprağı onarıyorsunuz ve zamanla daha verimli bir toprağa sahip oluyorsunuz. Toprağı kesinlikle sürmüyoruz. Sürmek yerine arazilerde zamanlı ve planlı olarak küçükbaş hayvan otlatıyorum. Bu yöntemle hem hayvanları doyuruyoruz hem de hayvanların gübrelerini arazilerde bırakıp toprağı zenginleştirmesine aracılık ediyoruz. Toprak zenginleşirken organik madde oranı artıyor ve atmosferden toprağa daha çok karbon çekmeye başlıyoruz. Bu, toprağı karbon yutağı haline getirip iklim değişikliğiyle mücadele etmemizde bize katkı sağlıyor. Onarıcı tarımı seçmemdeki büyük etkenlerden biri de bu.

Bunu yaparken nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?

Öncelikle onarıcı tarıma başlarken arazinin toprak analizini yapıyoruz, bu daha sonraları kıyaslama ve iyileşmeyi gözlemleyebilmek için bize yol gösterici oluyor. Arazi sürme işini de tamamen bırakıyoruz. Sürmediğimiz arazilerde hayvan otlatıyoruz; özellikle zeytin ve Antep fıstığı yetiştirdiğimiz arazilere traktör yerine hayvanlarla işbirliği yapıyoruz. Bütüncül yönetim terminolojisiyle konuşmak gerekirse; küçükbaş hayvanlarımızı planlı ve zamanlı otlatıyoruz.

Zaten o arada gübrelerini bırakıyorlar. Otlandıkları arazideki bitkiler belli bir boya geldikten sonra hayvanları başka bir araziye taşıyoruz. Aslında doğayı taklit ederken, hayvan ve toprak arasında aracılık yapıyoruz. Toprağı hiçbir şekilde gübreleyip ilaç denen tarım zehirlerini kullanmıyoruz.

Hangi ürünleri üretiyorsunuz?

Buğday, mercimek, antepfıstığı, zeytin ve sezona göre domates, biber, patlıcan. Kendi küçük bahçemde de yaklaşık 30 çeşit sebze ve meyve yetiştiriyorum. Sebzelerin tamamı atalık tohum, meyveler de yerli ağaçlardan oluşuyor.


Toprağı Onarmak Mümkün 1

Toprağın üzerindeki organik madde en verimli kısımdır. Ancak bu madde işlendiğinde zarar görür ve organik madde miktarı azalır. Toprak yerine toza dönüşen bu kısım, ilaç denen tarım zehirleriyle sağlıklı tutulmaya çalışılır. Ancak bu da ilaçlı ve sağlıklı olmayan gıda demek. Badıllı, bin dönümlük arazisini onarıcı tarımla sağlıklı tutuyor.

Peki, onarıcı tarımla organik tarım arasındaki fark nedir?

Aslında hem onarıcı tarım hem de organik tarımı beraber yapabilirsiniz. Bu iki yöntem de birbirine engel oluşturmaz.

Ancak ikisi arasında şöyle farklar var: Organik tarımda sertifikasyon zorunluluğu var, onarıcı tarımda öyle bir süreç yok. Onarıcı tarımın olmazsa olmazı toprak analizi ve toprağı işlememek. Organik tarımda ise öyle bir zorunluluk yok. Organik tarımın odak noktası toprağı iyileştirmek olmadığı gibi, organik tarım uygularken -nasıl uyguladığınızın sonucu olarak- toprağa zarar verme olasılığınız hâlâ var. Bununla beraber organik tarım yönetmeliğinin izin verdiği “ilaçları” kullanma izinleri de var. Ancak bu “ilaçların” bazıları, istediği kadar izin verilsin, gene de toprak sağlığını kötü yönde etkiledikleri için onarıcı tarımda tercih edilmez. Çünkü bu yöntemde odak noktamız her zaman toprağı iyileştirmek.

Onarıcı tarım toprağı nasıl iyileştiriyor?

Onarıcı tarım, toprağı işlemeyerek, bitkileri ve hayvan atıklarını farklı yöntemlerle toprağa gübre olarak aktarıp / gömerek zenginleştirir. Toprağı işlemek konusu çok önemli çünkü en zarar veren eylemlerden biri. En basit anlatımla; toprağın üzerinde organik madde bulunur. Yaşam buradadır, bitkiler buradan beslenir, güçlerini kazanır ve bize besin değerleri yüksek çıktılar verirler. Toprağı işlemek demek yaşayan tabakaya zarar vermek ve organik madde miktarını azaltmak demek. Zamanla elinizde kalan toprak değil, toz olur. Bu sefer bitkileri ilaç denen zehirler ve suni gübrelerle zorla ayakta tutmaya çalışırız ve bu temiz ve sağlıklı olmayan gıda demek.

Onarıcı tarım yaparken sadece hayvanlarla işbirliği yaparak değil, aynı zamanda yeşil gübreleme yöntemiyle de toprak zenginleştirilebilir. Bizim yöntemimiz hayvan otlatmak. Hayvanları arazide otlatıyoruz, gübrelemelerini yapıyorlar, sonrasında bitkiler iyileşip bütün toprağı örtüyor, güçlenip kökleniyorlar ve toprak nem tutmaya başlıyor. Yeşeren alanlar, fotosentez yoluyla atmosferdeki karbondioksiti bünyelerine alarak organik karbona dönüştürüyor. Dolayısıyla topraktaki organik madde oranı artıyor ve toprak iyileşmeye başlıyor. Bu ise çok daha verimli topraklarımız olması demek.

Onarıcı tarım yaptığınız alandaki biyo-çeşitlilikte değişim gözlediniz mi?

Bu yöntemle tarım yaptığınızda tabii ki biyolojik çeşitlilik konusunda değişimleri gözlemleyebiliyoruz. Bu da ayrıca bir motivasyon kaynağı. Kaybolmuş birçok bitkiye rastladım. Kenger otu, yabani kekik, sirim otu (yabani sarımsak) ve birçok çiçek çeşidi görmeye başladık. Arı popülasyonu arttı, onları şehlul (arı kuşu) takip etti. Keklik ve tavşan popülasyonu da arttı. İsmini bilmediğim başka bitkiler için bir çobandan yardım aldım ve gelecek sene fotoğraflı kayıt almaya başlayacağım.

Zeytin ektiğiniz alanlarda nasıl bir değişim oldu?

Zeytinlik alanlarda verim konusunda bir değişim gözlemledim. Çiçeklenme döneminde ağaç aşırı çiçeklenir, sonrasında çok fazla dökerdi. Bu sene ağaçlardaki çiçek dökme oranı çok azdı ve daha sağlıklı meyveler elde ettik. İlerleyen yıllarda sonuçlarını daha da iyi göreceğiz.

Onarıcı tarım yaptığınızdan beri toprağınızda neler değişti? Bunun ölçümünü nasıl yapıyorsunuz? 

Toprak daha verimli hale geliyor ve bunu çok hızlı bir şekilde gözlemleyebiliyorsunuz. Üstelik Şanlıurfa gibi sıcak ve kuru iklime sahip olan bir yerde bile toprağın su ihtiyacı azalıyor. Belirli aralıklarla toprak analizi yapıyoruz. Başlangıçta organik madde oranı yüzde kaçtı, şu anda yüzde kaç? Bunların sonuçlarını görmemiz gerekiyor. Zaten onarıcı tarım yaptığınızı iddia ediyorsanız analiz yaptırmak zorundasınız. Topraktaki organik madde oranını ne kadar artırabilmişsiniz onu gözlemlemek lazım. Elbette gözle görülen farklar var. Bahsettiğim zeytinlerdeki meyve verimi örneğin. Yahut çok kısa süre önce koyunlar için sürümsüz arpa ektik. Ne doğal ne de kimyasal fazladan hiçbir gübreleme yapmadık. Çok kısa sürede arpanın çok iyi geliştiğini gözlemledik. Zaten bu çıktılar olmasa etrafınızdaki herkes size deli gözüyle bakarken bu yöntemlere devam etmek çok zor olurdu.


Toprağı Onarmak Mümkün 2

Muhammet Badıllı, bu sene kerpiçten bir misafirhaneyle uygulamalarını aktarabileceği eğitim için bir yapı inşa etti.

Tarımda uyguladığınız “onarmak” amacını günlük yaşantınızda nasıl uyguluyorsunuz?

Atıklarımızı kompost yapıp bahçemizde değerlendiriyoruz. Yaptığım her şeyi öğrenmek isteyen herkesle paylaşmaya çalışıyorum. Bu sene kerpiçten bir misafirhaneyle uygulamalarımı aktarabileceğim eğitim için bir yapı inşa ettik. Karbon ayak izinin çok düşük olmasından dolayı hem yapı tekniklerimizi hem de tarım yöntemlerimizi aktaracağım. Çevremizdekiler de yavaş yavaş etkilenmeye ve uygulamaya başlıyorlar. Bu tecrübe aktarımı ve onarıcı uygulamaların başka yerlerde başlaması benim de ruhumu onarıyor.

Magma Yeryüzü Özel Sayısı: Dünyayı İyileştirmek Haziran 2023'e kadar raflarda.