Türkiye’nin en önemli doğal miraslarından anıt zeytin ağaçlarını koruma altına alıyorsunuz. Projeniz hangi aşamada?
Türkiye’nin 144 yıllık en köklü markalarından biri olarak kadim zeytin ağaçlarının sürdürülebilirliği ve geleceği için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Anıt Zeytin Ağaçları projesini Türkiye’nin farklı üniversitelerinden bilim ekiplerinin katkılarıyla 2018 yılından beri sürdürüyoruz. Komili’nin yurdu Balıkesir Ayvalık’ta başlayan, şu an Manisa Akhisar bölgesi de tamamlanan proje kapsamında, bugüne kadar 25 milyonun üzerinde anıt zeytin ağacı tarandı. Çalışmanın ilk aşamasında Ayvalık ilçesi sınırları dahilinde 81 anıtsal veya korunmaya değer zeytin ağacı tespit edilmiş ve birçoğunda tescil aşamasına gelinirken, ikinci aşamada da Manisa ilinde 229 adet anıtsal ve korunmaya değer zeytin ağacı tespit edildi, haritalandırıldı ve uygun olanların tescil edilmesi için bilimsel raporu hazırlandı. Şimdi ise tüm Türkiye’nin anıt zeytin ağacı haritasını çıkarma amacımıza ulaşmak için çalışmaya dahil olacak yeni bölgelerin tespiti sürüyor. Projenin hedefinde Türkiye’nin anıt zeytin ağacı haritasının çıkarılması yer alıyor. Ülkemizdeki 400 yaş ve üzeri anıt ağaç kategorisindeki zeytin ağaçlarının korunmasına öncülük ettiğimiz için yeni bölgelerden güzel haberler geldikçe mutlu oluyor, çocuklarımıza aktaracağımız kültür ve doğa mirası ağaçlarımızla gelecek nesiller adına umutlanıyoruz.
Zeytin kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak için başka çalışmalarınız var mı?
Zeytinyağı kültürümüzün ve kimliğimizin bir parçası, bunu tanıtmak için Anadolu lezzetlerini ve tarihini anlattığımız 12 farklı kitabımız bulunuyor. Ömür Akkor’un hazırladığı bu kitaplar dilimizin yanı sıra İngilizce versiyonlarıyla da okuyucularla internet sitemizden bedelsiz olarak buluşuyor. Bu yıl ayrıca kıymetli dostumuz Özcan Yüksek ve ekibinin hazırladığı, Kemal Tayfur’un kaleme aldığı Zeytin Epitomu ile yine işin kültürel boyutuna değerli bir katkı sağladığımıza inanıyorum. Ayrıca geleceğimiz için çocuk yaşta olan tüketicilerimizi zeytin ağacı ve zeytinyağının sağlığıyla tanıştırmak istiyoruz. Bunun için de çeşitli eğitim programları geliştiriyoruz. Kültürümüzün ve kimliğimizin bir parçası olduğuna inandığımız zeytinyağını tanıtmak için okuyucularla buluşturduğumuz kitaplarımıza yenilerini eklemek için de çalışmalarımız sürüyor.

Bunge Gıda Türkiye Ülke Lideri Turgut Yeğenağa
Bu alanda yeni kitaplar gelecek mi?
Anadolu’da süren kazılarla işbirliği içerisinde toprağın altını da inceleyerek Türkiye’nin markalaşma sürecine hız kazandırmak için de çalışıyoruz. Kendi kendine yetebilir gıda üreticisi bir ülke olmak ve ithalata bağımlı olmamak için mucize zeytin ağacının insanlıkla bağının tarihsel olarak ne zaman başladığına dair araştırmalarla, zeytin ağacını dünyaya arkeolojik açıdan da anlatmak istiyoruz. Bu kapsamda Komili’nin en yeni projelerinden biri de henüz duyurusu gerçekleşmemiş olan Zeytin Kitabı: Bir Tür, Bir Mekân, Bin Kültür kitabı. UNESCO ile işbirliği içerisinde süren çalışmada Anadolu’da zeytinin 12 bin yıllık hikâyesi, insan ve zeytin ilişkisi anlatılıyor. Projemizde Anadolu’da çalışmalarına halen devam eden beş kazı başkanı ve dört akademisyenimizle birlikteyiz. İngilizce ve Türkçe basılacak ve iki cilt olarak hazırlanan kitabın birinci bölümü tamamlandı. Kitaptaki bilgilerden derlenen ilk rapor UNESCO’ya teslim edildi ve ikinci raporun da bu yıl teslimi için halen çalışmalar sürüyor.
Komili, zeytin hasadını bir şenlik gibi kutluyor. Bu kutlama zeytinyağı kültürünün yeni kuşaklara aktarılması için nasıl bir işlev görüyor?
Yıllardır bizim için bir ritüel olan, her yıl sonbaharı yeni bir doğum gibi karşıladığımız hasatta daima farklı çalışmalara imza atma arzusuyla hareket ediyoruz. Amacımız zeytinyağı sektörünün lider markası Komili Zeytinyağı olarak zeytin ve zeytinyağı kültürünün bu topraklarda hak ettiği değeri görmesini sağlamak. Bunun için “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” çatısı altında topladığımız pek çok farklı proje yürütüyoruz. Tüm plan ve projeksiyonlarımızda bunu asla göz ardı etmiyoruz. Her yıl hasatta çok değerli kişilerle çok önemli çalışmalara imza atıyoruz. Bu yıl değerli sanatçı dostlarımız Erkan Can ve Güven Kıraç bizimleydi. Geçtiğimiz yıl adını Ayvalık’ın bereketli topraklarından, denizinden, güneşinden ve Kaz Dağları’nın rüzgârından alan zeytinyağının ve kültürünün bu topraklarda nasıl yaşandığını sevenleri ile paylaşmak için Komili Kültür Rotası’nın izini sürmüştük. Bu rotada, şahane bir hikâye anlatıcısı ve bu coğrafyayı en iyi kendisinden dinleyeceğimizi düşünerek pek çok sıfatının yanında bir kelime ustası olan Sunay Akın ile yollarımız buluştu. Komili Kültür Rotası’nı kendisinin eşsiz anlatımıyla deneyimleyip zeytinin yarattığı kültürle harmanlandığı bir hasat yaşadık. Hasat sonrasında Sunay Akın’ın değerli ekibinin hazırladığı kısa filmimizle yine pek çok kişiye zeytinyağının önemini, kültürünü ve bu rotanın önemini anlattık. Bir önceki yıl Bir Zeytin Hasadı Hikâyesi belgesel filmimiz vardı. Belgeselde bize Zeytinyağına Takıntılı Şeflerimiz Elif Edes, Danilo Zanna, Fatih Tutak, Ömür Akkor, Somer Sivrioğlu ile hem Ayvalık’a hem de zeytinyağına olan tutkularından her fırsatta bahseden başarılı iş insanları Muhtar Kent, Şerif Kaynar, Salih ve Sezai Madra eşlik etti. Bu yıl ise iki yıldır pandemi sebebiyle büyük gruplarla yapamadıklarımız yerine 150 kişilik bir davetli grubuyla çok güzel bir hasat yaşadık.
Komili Zeytinyağı ve Bunge Gıda Türkiye, ülkemizin en büyük yağ üreticisi konumunda. Sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında neler yapıyorsunuz?
Tüm fabrikalarımızda çevreci bir üretim sergiliyoruz. Çalışanlarımıza sunduğumuz mutlu ve adil çalışma ortamında üretilen kaliteli zeytinyağlarını tüketicilerimize sunuyoruz. İş ortağımız olan tedarikçilerimizle geliştirdiğimiz uzun ömürlü sürdürülebilir ilişkileri çok önemsiyoruz. Sağlıklı nesillerin yetişmesi için temel gıda olan zeytinyağına, üretimine, çiftçisine sahip çıkmamız önem taşıyor. Sürdürülebilirlik projesi anıt ağaçların yanı sıra kültür mirası olarak gördüğümüz zeytinyağını atalarından miras almış bölgesel üreticilerle el ele vererek iyi tarım uygulamalarının desteklenmesi ve zeytinyağı kültürünü geleceğe taşımak için çalışmalar da yürütüyoruz. Bu kapsamda Bunge Gıda Türkiye ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında gerçekleştirilen işbirliğiyle Komili Zeytinyağı, EBRD’nin sponsorluğunda Ayvalık’ta kurulacak Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü için çalışmalara başladık. Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü açıldığında öncelikli olarak kadın zeytin çiftçileri yetiştirme, iklim dostu, sürdürülebilir ve verimli çiftçilik pratiklerini öğretme ve organik zeytin üretimini destekleme başta olmak üzere üç temel amaca hizmet edecek. Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü ile en az 480 kadın zeytin çiftçisinin çiftçilik becerilerini geliştirmek ve kadın işgücüne odaklanan bir eğitim ortamı sağlanmasını hedefliyoruz. Tüm Anadolu’da zeytinyağı ve kültürüne sahip çıkmak için çiftçisinden anıt zeytin ağaçlarına kadar bu kültür kuşaklar boyu yaşasın diye çalışmalıyız, buna inanmalıyız ki geleceğimizi garanti altına alabilelim.