Dünyanın en büyük sorununun iklim krizi olduğunun anlaşılması şirketleri de harekete geçirdi. Dünyanın geleceği için sorumluluk alan öncü şirketlerden biri de Daikin Türkiye. Şirket, sera gazı emisyonunu 2050’de net sıfıra indirmeyi hedeflediğini belirterek ilk ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. 122 sayfalık raporda, tedarik zincirinden lojistiğe, Ar-Ge merkezinden çevre vizyonuna, operasyonel verimlilikten iklim değişikliği ve enerji politikalarına, su ve atık yönetiminden insan kaynakları yönetimine dair yer alan tüm süreçleri verilerle anlatılıyor.
Daikin Türkiye, Sera Gazı Emisyonlarını Yüzde 63 Azalttı
Rapora göre şirket;
-Ürünlerinde enerji verimli inverter teknolojisi ve daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip bir soğutucu akışkan olan R-32 ile verimliliğini artırırken ozon tabakasına zararı önledi.
-Yerlileştirme projesi ile Türkiye’den aldığı ürünlerle 2 milyon Euro maliyet avantajı sağlayarak nakliye gideri ve yakıt tüketimini düşürerek karbon emisyonunu azalttı.
-2020 yılı temmuz ayında devreye alınan GES projesiyle Hendek’teki fabrikasının enerjisini buradan elde ederken, sera gazı emisyonlarını da yüzde 63 azalttı.
-Su tüketimini titizlikle takip edip gerekli tedbirleri alarak 14 bin 500 metreküp su tasarrufu sağladı.
-Çeşitli uygulamalarla aydınlatmada yüzde 70, doğalgazda yüzde 30 tasarruf etti.
-Ar-Ge’ye büyük önem veren şirket, bu departman için 22 milyon TL bütçe ayırdı.
-513 ton atığı geri kazandırdı.
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve F-Gazlarının yönetimini belirleyen Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik gereği Tüm Daikin servis personeli F-Gaz Sertifikası aldı.
-2050 yılına kadar 1 milyon fidan dikecek şirketin hedefi Daikin ormanları kurmak.

“Her hafta ağırlığınız kadar nesne üretiliyor”
Tüm üretim ve yönetim süreçlerini sürdürülebilirlik politikaları üzerine geliştirdiklerini belirten Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, lansmandaki konuşmasında tüketimin vardığı boyuta dikkat çekti: “Dünya genelinde bu çağa, ‘antroposen çağ’ deniyor. Yani, insan çağı. Her şey insan için. Tüketim çılgınlığı, üretim çılgınlığı, kıtlık, doğadan kopuş, ciddi derecede doğaya zarar veriş, özellikle de 2020 yılının sonunda ürettiğimiz nesneler, gezegende bulunan bitki ve hayvanların ağırlığını geçti. Bu inanılmaz bir şey, 1 trilyon tondan bahsediliyor. Çok büyük bir rakam ve artarak devam ediyor. Her hafta ağırlığınız kadar nesne üretiliyor. Bunun 20 yılda iki katına çıkması bekleniyor. Bir yıl sonra canlıların yaşayabileceği bir ortam kalmıyor. Biyoçeşitliliğin yok olması, ardından doğan afetlerin meydana gelmesi de bu ortamı hazırlıyor.”
Sera gazlarının atmosferdeki etkisine dikkat çeken Hasan Önder, şirket olarak artık karbon ayak izi bırakmadıklarını vurguladı: “Genelde iklim değerlendirmelerinde sürdürülebilirlik raporları, üç kapsamda değerlendirilir. İlk iki kapsam, üretimle ilgili. Ne kadar sera gazı ürettiğinize, ne kadar karbon ayak izi bıraktığınıza ve aldığınız hizmetlerde ne kadar karbon ayak izi bıraktığınıza bakılıyor. Üçüncü kapsam da ürettiğiniz ürünlerin bıraktığı karbon ayak izi ile ilgili. İlk iki kapsamı, neredeyse 1,5 yıl içinde yüzde 63 azalttık. Bu durumlar raporda mevcut, üzerine duracağız. Çünkü şu an elektriğimizin yüzde 90’ını güneşten alıyoruz. Artık herhangi bir karbon ayak izi bırakmıyoruz.”
“Negatif karbona geçeceğiz”
Önder, ileriye yönelik hedeflerini de anlattı: “Önümüzdeki iki yıl içinde fazlasıyla pozitif olacağız, negatif karbona geçeceğiz. Bütün üretimimizi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla sağlamayı planlıyoruz. Diğer ürünlerdeki karbon ayak izi, ömür boyu sürecek. Kullandığınız her ürünün ne kadar karbon ayak izi bırakacağına dair ciddi derecede AR-Ge ve inovasyon çalışmaları bütün dünyada devam ediyor. Ona çözüm bulunmazsa, sadece yenilenebilir enerjiyle üretim yapmak yeterli olmayacaktır. Bununla ilgili Daikin’da bin 500 Ar-Ge mühendisi, sadece ürün geliştirmeyle ilgili değil; yeni teknoloji ve inovasyon üretimiyle ilgili çalışıyor.”
Lansmanda, Sanatçı Tülin Özen, Tansu Biçer ve İlker Ayrık ile "Son Buzul Erimeden" kitabının yazarı Prof. Dr. Levent Kurnaz da Merve Yıldırım moderatörlüğünde küresel iklim krizi karşısında neler yapılabileceğini konuştu.
