Son dönemde bilimi halkla buluşturan en önemli kavramlardan biri yurttaş bilimi. Giderek yaygınlaşan bu yöntemle insanlar doğada olmanın farklı bir yolunu ve amacını keşfetti. Böylece bilimsel veri toplarken katkıda bulundular, hayvanların avlanmasının önüne geçildi, avcı sayısı azalırken insanların doğayı daha çok sevmesi ve tanıması sağlandı. Herkes yurttaş bilimi yapabilir mi? Peki betonla kaplı şehirlerde yurttaş bilimi yapmak mümkün mü? Bu soruların ve daha fazlasının yanıtını Magma yazarı, Niğde Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Karataş ve Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hasan Yıldırım verdi. Doç. Dr. Yıldırım yurttaş bilginliği “doğa sevgisi, tutku” olarak nitelendiriyor.

Yurttaş Bilimi: Doğa Sevgisi, Tutku 1

Doç. Dr. Hasan Yıldırım.

Yurttaş bilimi, botanik açısından neden önemli?

Öncelikle bu bilimi yapan yurttaş bilgin ismine değinmek isterim. Yurttaş bilgin, mesleği dışında, doğanın parçası olan canlı grupları üzerinde başladığı çalışmalarını yarı bilimsel ve hatta bilimsel düzeye taşıyabilen doğaseverleri nitelemek amacıyla kullanılıyor. Neden önemli konusuna değinirsek özellikle botanik biliminden birçok yeni bitki keşfinin yapılması, ülkemiz için yeni bitki kayıtlarının ortaya konulması, bitkilere ait yeni popülasyonların keşfi, sahada çalışan bilimcilere çalışmaları sırasındaki faydaları gibi değerli katkıları bulunuyor. Yurttaş bilginler, bilimle halk arasındaki köprünün oluşmasında önemli rol oynuyor.

Yurttaş bilimi yapmak için nasıl vasıflar gerekiyor?

Bu durum halkın botanik bilimine katkısı amacıyla başlamıyor esasında. Bence yurttaş bilginlik, duyarlı insanların işi. Temelde, yıpratıcı şehir hayatından, stresten kaçabilmek, doğa anayla kucaklaşıp özümüze dönme iç güdüsüyle başlayan uzun  ince bir yol. Doğanın karşı konulamaz nefesini bir kere soludunuz mu onun büyüsüne kapılmamak elde değil. Bir hobi olarak kendisini gösteren bu yol, doğa yürüyüşleriyle başlayıp doğa fotoğrafları çekmeyle devam ediyor. Öğrenme dürtüsü de ağır basınca araştırma dünyasına ilk adımınızı atıp yurttaş bilginliğin kapısından giriş yapıyorsunuz. Yurttaş bilimini yaparken belli bir vasıf gerekmiyor. Zira, meslek gruplarına bakıldığında hepsinin birbirinden bağımsız olduğu görülüyor; ortak noktaları doğa sevgisi. Bu nedenle temel vasıf doğayla ilgili ve meraklı olmak, biraz da keşfetme ruhunun olması yeterli...

Yeni bir tür görüntüleyen kişi bunu yetkililere nasıl ulaştırabilir?

Yurttaş bilginlik bir hobidir, doğa sevgisidir, tutkudur... Yaptırımının olmadığı, tamamen doğayı anlamaya, gizemli şifrelerini çözmeye yönelik bir yoldur. Doğanın şifrelerini çözdükçe onların parçası olan canlıları anlıyor ve yavaş yavaş tanıyorsunuz. Sonra ilgi duyduğunuz alanda uzmanlaşmaya gidiyorsunuz. Canlıları tanıdıkça farklı olanlar gözünüze çarpıyor. İşte bu noktadan sonra yurttaş bilginlerle bilimcilerin buluştuğu sosyal medya platformlarının rolü çok büyük. Günümüzde sosyal ağların olumsuz yanları tartışıla dursun, olumlu yanlarına ilişkin bir örnek botanik, zooloji, mineroloji, paleobiyoloji gibi konularda paylaşımın yapıldığı sosyal medya grupları. Bu platformlarda, kâşifle bilgin güçlerini birleştirerek keşfedilen canlıya ilişkin ortak çalışma sürecini başlatıyor.


Yurttaş Bilimi: Doğa Sevgisi, Tutku 2

İngilizce Öğretmeni Bülent Elmas, Fethiye-Antalya sınırındaki Kastabala Antik Kenti civarında yurttaş bilgin Rıfat Özdemir ile birlikte yeni bir terslale (Fritillaria) keşfetti. Bitki, onlara atfen “Fritillaria ozdemir-elmasii Tekşen & Yıldırım” (Haslale) olarak isimlendirildi. Fotoğraf: Hasan Yıldırım.


Yurttaş bilginlerin iletişime geçtiği gruplar var mı?

Bunlar içerisinde botanik bilimine en önemli katkı sağlayan grup, Facebook’ta Emekli Tıp Doktoru Riyat Gül’ün 2009’da oluşturduğu Flora’dır. Türkiye florası kapsamında yayılış gösteren bitkilere ait bilgi ve fotoğraf paylaşımının yapıldığı grupta, sanayiden turizm sektörüne, tıp doktorundan emekli öğretmene, birbirinden bağımsız, çeşitli meslek mensupları, ortak amaç olan doğa ve bitki tutkusu etrafında toplandı. Toplam üye sayısı 9 bini geçen grupta yer alanların bir kısmı yurttaş botanik bilgini niteliğiyle de ülkemizin bitki bilimine önemli katkılar yapıyor. Yüklenen doğal bitki fotoğrafları, Riyat Gül başta olmak üzere gruptaki akademisyenlerce de teşhis ediliyor. Ardından yine Riyat Gül’ün kurduğu www.turkiyebitkileri.com isimli kardeş siteye aktarılarak sergileniyor. Şu an sitede, ülkemizdeki yaklaşık 10 bin türden 5 bin 450'sinin fotoğraflarını görmek mümkün; ziyaretçi sayısı bir yılda bir milyona ulaştı. Akademik veya akademik olmayan geniş kesime hitap eden site, ülkemizin florasının tanıtımında önemli role sahip.

Sosyal medya, yurttaş bilimi için güvenilir bir araç mı?  

Elbette bu konuda dikkatli olmak gerek. Bunun için yurttaş bilginlere görüntülerini paylaştıkları canlılara ilişkin detaylı yer bilgisini açık olarak bu platformlarda yazmamalarını tavsiye ediyoruz. Zaten yeni bir bitki keşfettiyseniz konunun uzmanı akademisyenler sizlerle irtibata geçiyor. Tabii sosyal medya platformlarında farklı amaçları olan insanlar da var, yurtdışına soğanlı bitkileri ve birçok endemik türün tohumlarını kaçıranlar gibi. Elbette bilimin ülkesi olmaz ama ülkenizin bir değerinin o ülkenin bilim camiasıyla ortaya konulması çok daha güzel olur düşüncesindeyim.

Yurttaş bilimi nasıl yaygınlaştırılabilir? Akademisyenler bu konuda nasıl bir yol izliyor?

Yurttaş bilimi farkındalık oluşturularak yayılabilir. Avrupa ülkelerinde insanlar doğaya karşı oldukça duyarlı ve hassas. Herkes bahçesinde yetiştirdiği hemen her bitki hakkında bilimsel boyutta ve bakımları konusunda bilgi sahibi. Ülkelerindeki floristik yapıya ve bu yapı içerisindeki parametrelere de hâkimler. Ülkemizde bu durum yeni yeni oluşuyor. Elbette, bunun oluşmasındaki en önemli unsur bilginin daha rahat ulaşılabilir olması. Bir diğer kilit nokta da Türkçe isim sisteminin işletilmesi bence. İnsanlar yıllarca bilimin ağdalı sözcükleriyle boğulmuş; bilimle halk arasında aşılmaz bir köprü olmuş. Bu duruma karşı 2012’de ulusal çapta başlatılan çalışmayla Türkiye'nin tüm doğal bitkilerine bilimsel Türkçe isim verildi. Çünkü Türkçe isim, o canlının sizden bir parça olduğunun göstergesi. Doğayı anlamak için ilk adımı Türkçe isimle atıyorsunuz. Latince gibi anlayamadığınız bir bilim diline mahkûm kalmıyorsunuz. Artık her bitkimizin Türkçe ismi mevcut; Resimli Türkiye Florası projesinin ön hazırlığı olarak ortaya konulan Türkiye Damarlı Bitkiler Listesi eseri bu konuda milat oldu.

Yurttaş Bilimi: Doğa Sevgisi, Tutku 3

Eczacı Rıfat Özdemir’in Kaş-Palamut Köyü civarındaki Rahat Yaylası’nda yeni bir Yılan pancarı (Biarum) türü keşfetti. “Biarum rifatii Yıldırım & Altıoğlu” (Rıfat sucukotu) adı verilen bitki hem çiçeklenme zamanı hem de steril çiçeklerinin bulunmaması özelliğiyle dikkat çekiyor. Fotoğraf: Hasan Yıldırım.


Resimli Türkiye Florası projesi nedir?

Cumhurbaşkanlığı projesi olan bu ulusal çalışma, Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakfı himayesinde devam etmekte. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde (NGBB) başlayan projeye taksonomik botanik bilimi üzerine çalışan bilimciler ve yurttaş bilginler katkı sunuyor. Proje kapsamında Türkçe isim verilen her bitkinin detaylı betimi, çizimi veya renkli resmi yapılıyor, yayılış haritaları ve yayılış gösterdiği detay lokaliteler veriliyor. Amaç bilime olduğu kadar halka da hizmet etmesi.

Yurttaş bilimi, ana akım bilime ortak olabilir mi?

Bilimin gerçek anlamda evrensel dil olabilmesi için, önce halka ulaşması gerektiği herkesin ortak takdiri. Doğamızı ve içindeki yaşamı ancak bilimi halka indirgeyebildiğimiz noktada koruyabiliriz. Yoksa bilimi, aristokrat bir kimlikle sadece bilimsel platformlara, üniversite odalarına, kongrelere hapsedersek sonuç alamayız. Dünyaya ekolojik bir gözle değil, sürdürülebilir "ekolojik" yaklaşımlarla bakmalıyız ki gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakalım. Unutmamalıyız ki bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve bizler bu fanusun bir parçasıyız. Bu fanusun bir taşının bile eksilmesi, tüm sistemi altüst ederek geriye dönülmez bir yola sokabilir. Bu bağlamda yurttaş bilimi kilit rol oynayan bir konumda. Önce insanımızı aydınlatmalı, doğamızı sevdirmeliyiz ki doğamıza sahip çıkabilelim....


Botanik bilimine önemli katkılar sunan bazı yurttaş bilginleri tanıtan "Yurttaş Bilimi: Doğanı Tanı" yazısı için burayı tıklayın.