62 yıldır milli park statüsünde bulunan Uludağ, Alan Başkanlığı Kanunu ile milli park olmaktan çıkarıldı. Kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanunla Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün yetkileri, yeni kurulacak Uludağ Alan Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Bundan sonra alanda yapılacak plan ve projeler bu iki kurum tarafından yürütülecek.
BBC Türkçe’nin haberine göre kanunun bazı maddeleri şöyle:
-Uludağ Alanı'nda kömür ve akaryakıt depoları, sanayi ve benzeri tesisler kurulamayacak. Ancak kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Maden Kanunu hükümlerince işletme ruhsatı almış alanlarda, Alan Komisyonu’nca belirlenecek kriterlere uyulması kaydıyla kazanılmış haklar korunarak faaliyetler sürdürülebilecek. Bunun dışında madencilik faaliyetleri yapılamayacak, entegre tesislere yer verilemeyecek.
-Uludağ’daki kamu hizmetlerinde kullanılan bina ve tesisler, kamu konutları ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yapılan veya yaptırılan tüm yapı ve tesisler dışındaki Hazine’nin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar, orman sayılan yerler ile daha önce Milli Parklar Kanunu gereğince tespit ve ilan edilen yerler, talep etmesi halinde Uludağ Alan Başkanlığı’na tahsis edilecek. Genel kolluk kuvvetlerine tahsisli veya bunların kullanımında olan taşınmazlar hakkında bu hüküm uygulanmayacak.
-Uludağ’da bulunan Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, trampası, kiraya verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi, ön izin verilmesi ve üzerlerinde irtifak hakkı kurulması, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi, ön izin ve kullanma izni verilmesi gibi işlemler Başkanlığın uygun görüşü alınarak yapılacak Bu taşınmazlardan turizm amaçlı kullanılmasında yarar görülenlerin tahsisi, kamulaştırılması, kiralanması, işletilmesi, işlettirilmesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkili olacak.
-Uludağ’da gerçekleştirilecek turizm amaçlı sportif faaliyetler ile alana ilişkin işletmecilik faaliyetlerini yapma, yaptırma, izin verme ve denetleme yetkisi Başkanlığa veriliyor.
-Uludağ’da, planların gerektirdiği her türlü hizmet ve faaliyetler ile koruma, yönetim, işletme, tanıtım, spor, eğlenme ve dinlenme hizmetleri için gerekli her türlü altyapı ve diğer tesislerin yapılmasında, yaptırılmasında, işletilmesinde, işlettirilmesinde ve bu işlemlerin ilgili belediye başkanlıkları ile koordine halinde yürütülmesinde Başkanlık yetkili kılınıyor.
Doğa Hakları Savunucularından Tepki
WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem yazılı açıklamasında “Sözkonusu teklif ve gerekçesi incelendiğinde, asıl amacın alandaki turistik gelişimi (özellikle daha fazla sayıda insana hizmet verecek kış turizmi) kolaylaştırmak olduğu anlaşılmaktadır. Alan Başkanlığı uygulaması, Uludağ Milli Parkı ve çevresindeki yapılaşma sürecine yeni bir ivme kazandırarak, Uludağ ormanlarının, yaban hayatının, botanik değerlerinin, su kaynaklarının ve kentin iklim değişikliğine karşı uyum becerisinin hızla aşınarak bozulmasına yol açacaktır” dedi.
Doğa Derneği “Uludağ’ı ve barındırdığı ekosistemleri yok edecek teklif yasalaştı” diyerek duyurduğu açıklamasında Uludağ’ın önemine dikkat çekti: “Uludağ’da bugüne kadar 1308 bitki türü tespit edilmiş olup; bunlardan 32’si Uludağ’a endemik, 169’u Türkiye’ye endemik. Önemli Doğa Alanı olan alan aynı zamanda kuşlar ve kelebekler için uluslararası öneme sahip.” Ve alanın korunması çağrısı yaptı: “Uludağ’ı yok edecek bu yasa iptal edilmeli ve Uludağ milli park olarak kalmalı. Barındırdığı ekosistemlerle yaşamaya devam etmeli. Bu tür kanunlara karşı doğanın var olma hakkı anayasal güvence altına alınmalı.”
Change.org’da başlatılan imza kampanyasında da “Uludağ için Alan Başkanlığı uygulamasına ihtiyaç yoktur. Yapılmak istenen uygulama uluslararası sözleşmelere ve kanunlara aykırıdır” denildi.
Uludağ korunması gereken önemli bölgelerden biri. Biyoçeşitlilik açısından büyük önem taşıyan bölgeyi Magma dergisi yazarı, yaban hayat uzmanı Süreyya İsfendiyaroğlu anlattı: “Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en belirgin yükseltisi. Sağlıklı kestane ve ıhlamur ormanları, meşeler, kayınlar, karaçamlar ve Uludağ göknarı meşcereleri barındırıyor. Bu ormanlar kara ağaçkakan, paçalı baykuş, küçük sıvacı kuşu gibi türlere ev sahipliği yapmakta. Yüksek dağlara özgü türler açısından da oldukça zengin bir bölge. Uludağ kurbağası, Apollo kelebeği, kulaklı toygar, kara iskete gibi türler bu alpin adasında barınıyor. Ormanlarında ayı, vaşak, kurt ve kızıl geyik gibi memelilere ev sahipliği yapan benzersiz bir coğrafya.”