Balıkçı Adem Amca ile Yaren’in dostluğunu belgesel yapma fikri nasıl doğdu?
Uzun süredir Türkiye’de belgesel çekme fikri aklımdaydı aslında. Afrika’da çok uzun soluklu bir belgesel serisi çekiminin ardından Adem Amca ve Yaren Leylek hikâyesini Türkiye’ye tanıtan fotoğrafçı Alper Tüydeş ile sohbet ederken aslında kafamda Karacabey’deki longoz ormanıyla ilgili bir proje vardı. Ama leyleklerin gelmesine birkaç ay kala gerçekleşen sohbet esnasında bu etkileyici hikâyeyi çekmeye karar verdim.
Filmin çekim süreci nasıl geçti? Zira Yaren baharda geldi ve göç mevsiminde gitti. Belgesel çekimi için dar bir zaman mıydı?
Kış dönemi filmin ilk çekimleriydi. Hava inanılmaz soğuktu ve ara sıra dış çekimlerde yağmur yağdı. Bir de tabii bizim köy ahalisine, onların bize ve kameralara alışma süreci bu döneme denk geldi. Onun dışında harika geçti çekimler, köylüler çok yardımcı oldu, Karacabey Belediyesi tüm lojistik problemleri kısa sürede çözdü. Doğa çekimlerine 22 Şubat’ta başladık, temmuz sonu bitirdik. Çekimlere başladığımızda leylekler henüz gelmemişti, çekimlerimiz bittikten on beş gün sonra da göç başladı ve Afrika’ya doğru yola çıktılar. Bu bir doğa belgeseli olmadığı, aslında temelinde insan hikâyesi olduğu için zamanımız dar değildi.
Yaren nasıl bir belgesel? İnsanlara ne anlatıyor?
Film adını leylekten alsa da bir insan hikâyesi aslında. Adem Amca merkezinde leylek köyünü anlatıyor. Filmde yaklaşık on kişilik bir set ekibi görev aldı ve herkes kendisini oynuyor. Tüm Eskikaraağaç halkı rol aldı. Başrolde tabii Adem Amca, eşi Nuray Yenge ve muhtarımız Rıdvan Çetin var. Doğal olarak başta Yaren olmak üzere köyün leylekleri de filmimizin kahramanlarından.
Kış çekimleri ve bahar çekimleri önceden yazılan senaryoya göre gerçek olayların, köyde her gün yaşananların belgelenmesi veya canlandırılması şeklinde yapıldı. Bu anlamda kurmaca herhangi bir sahne yok filmde, her sahne aynen gerçekte yaşandığı şekliyle aktarılıyor izleyiciye. Artık bir metropol olan Bursa’nın bu kadar yakınında, ufacık bir yarımadada kurulu balıkçı köyünün hem kış hem yaz görüntüleri izleyicinin çok hoşuna gidecek.
En temel mesajımız insan ve doğanın bir arada varlıklarını sürdürebiliyor olması. Eskikaraağaç Leylek Köyü bu birlikteliğin çok güzel ve özel bir örneği.
İzlemek isteyenler belgesele nasıl ulaşabilir?
Gala, 22 Eylül’de köy meydanında gerçekleşti. Şimdi film uluslararası festivalleri dolaşacak. Sanıyorum önümüzdeki sonbahardan itibaren de Türkiye ve dünya televizyonlarında gösterime girer. İsteyenler kamera arkası görüntüler, fragmanlar, röportajlar ve filmle ilgili tüm gelişmeler için Instagram’da @yarenfilm isimli sayfamızı takip edebilir.
