On bir kenti vuran depremde 8 bini aşkın büyükbaş, 62 bini aşkın küçükbaş hayvanımızı kaybettik. Antakya’da doğayla uyumlu hayvansal ve bitkisel tarım yapan küçük üreticiler hem kaybettikleri yakınlarına, sevdiklerine hem de geçimlerini sağladıkları, hayat ortaklığı yaptıkları hayvanlarını kaybetmenin yasında.

Burada, kent merkezinde enkaz ve molozlar arasında kentin sokaklarını adımlarken evlerini asansörcülere taşıtan insanlar dışında hayat durmuş durumda. Kırda, köylerin büyük bir çoğunluğunda ise görece hayat sürüyor. Üretici seralarını hatta depo ve ahırlarını bile barınak için kullanıyorlar. Yaşananları anlatmaya söz yetmez. Geride kalanların ihtiyaçları, hızla yapılması gerekenler o kadar çok ki! Yem mesela. Üstüne dam yıkılmayıp ayakta kalan hayvanların beslenmesi gerekiyor. 40 gün oldu, hâlâ kolayca yem bulamıyorlar. Birçok canlı için yem acil talep olarak öne çıkıyor. Tarım Bakanlığı yetersiz şekilde, koordine edemeden iki hayvan başına bir yem çuvalı dağıtıyor.


Yaşam Ortaklarımızı Kaybettik 1

Kırıkhan ilçesine bağlı Özyörük Köyü hayvancılıkla geçiniyor. Evlerin çoğunun altında ağıllar vardı ve hayvanlar çöken binaların altında kaldı. Hayatta kalan hayvanları beslemekse ayrı bir sorun, zira hem mera az hem de yem sıkıntısı var. Fotoğraf: Oktay Uludağ

ÇİFTÇİDEN ÇİFTÇİYE DAYANIŞMA

Çiftçiler Sendikası, “çiftçiden çiftçiye dayanışma” kampanyası kapsamında tohumla beraber bölgede üreticilerin hazırladığı yemleri satın alıp çiftçiye ulaştırıyor. Hayvanlarının barındığı yerleri, ahırları, damları kullanılamaz hale gelenler de var. Hayvanlarını değerinin altına satmak zorunda kalan üreticiler tüccarların eline düşmüş durumda.

Bölgede hayvansal üretimin devam etmesi için Tarım Bakanlığı’nın küçük üreticiyi koruyan adımları atması, hızlandırması gerekiyor. Bölgede ciddi anlamda hayvan kayıpları yaşandı. Bizim gibi yetiştiricilerin ellerinde kalan hayvanlarda stres kaynaklı hastalık ve beslenme bozuklukları sorunların başında geliyor. Veterinerlik hizmetlerinin sahada aktif şekilde verilmesi gerekiyor.

Mandıra gibi süt ürünleri üretim tesislerinin çalışmamasından dolayı yetiştiriciler sütünü satamıyor ya da çok düşük fiyata tüccarlara ulaştırıyor. Bazı yetiştiricilerin ağıl/ahırlarının zarar gördüğü buna bağlı olarak hayvanların açıkta kaldığı ve hayvanlar için çadır temin edilemediği bazı köylerde gönüllüler ve köy halkının dayanışması sonucu hayvan barınma yerleri oluşturuluyor. Yani burada da köylü, çiftçi dayanışmasıyla insanlar ayakta, hayvanlar beslenebiliyor.

AİLE ÇİFTÇİLERİ DESTEKLENSİN

Bu dayanışmanın ötesine geçen bir adımı ancak Tarım Bakanlığı atabilir. Gerekli planlamaların yapılması, küçük çiftçilerin üretimini koruyan, yeterli kaynak aktarımıyla bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin ve çiftçi sayısının azalmasının önlenmesi en temel amaç olmalı. Bunun dışında, adil olmayan desteklemeler bölgede aile çiftçiliği yapanları zora sokarken tekel oluşumuna sebep olarak aile tipi işletmelerin kapanmasını hızlandırmaya sebep olabilir.

Uzun vadede doğa ve insan ilişkisi yatay, eşit ve adil olan, sosyal adaleti hedefleyen “agroekolojik tarım”ın yaygınlaştırılması gerekir. Bölgedeki hayvancılığın doğayla uyumlu, ekolojik ilkeleri gözeten bir temelde yapılmasını dert edinen bizim gibi insanların ise bir doğa olayını afete çeviren anlayışı tersine çevirmek için toplumsal muhalefet örmesi gerekir. Bir dalı kırmak kolaydır, bir bağı ise kırıp kaldırmak zordur.

Magma 62 / Deprem Özel Sayısı / Nisan 2023

PDF:

https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.pdf

Zip:

https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.zip

Dergilik:

https://dergilik.com.tr/magazine/magma-dergisi-ozel-sayi-2023-yili-0/79775

Dmags:

https://dmags.net/yayinlar/magma-dergisi/deprem-ozel-sayisi/15397