Kahramanmaraş depremi Mersin’in Akkuyu bölgesinde Rusya’nın yaptığı nükleer santralı da gündeme getirdi. Dünyanın tanıklık ettiği en büyük nükleer kazalardan biri olan Fukuşima kazası da bir deprem ve sonrasında santralı vuran tsunami sonucunda yaşanmıştı. Akkuyu Nükleer A.Ş. yaptığı açıklamalarda inşaatta bir sorun yaşanmadığını belirtse de nükleer santrallardaki deprem riski sanıldığı gibi binaların dayanıklılığıyla sınırlı değil. Jeofizik Yüksek Mühendisi Erhan İçöz ise Kıbrıs Adası’nın güneyinden ve hemen kuzeyinden geçen iki bindirme fayının yanı sıra Akkuyu kıyılarına çok yakın geçen, deniz içinde bir fay hattının daha olduğuna dair iddialara dikkat çekiyor. Bu fayların büyük depremler üretilebileceği ve tsunamilere yola açabileceğinin altını çiziyor. Bu elbette önemli bir risk, son depremlerden sonra hemen hemen tüm deprem uzmanları da Kıbrıs’ın üzerinden geçen faya dikkat çekti. Akkuyu Nükleer Santralı’nın kurulduğu yer Türkiye’nin en riskli deprem bölgesi olmayabilir ama yakınında deprem olmayacağını da söyleyemeyiz.

Depremlerin nükleer santrallarda kazaya yol açması için reaktör binalarını yıkması da gerekmez. Fukuşima’da da reaktör binaları depremde yıkılmadı, depremle birlikte acil uyarı sistemleri devreye girdi ve santrallar beklenildiği gibi durdu. Arkasından gelen tsunami ise santrala elektrik sağlayan hatları ve acil durumda devreye girmesi beklenen dizel jeneratörleri devre dışı bıraktı. Bu da reaktörlerin soğutulması için gereken suyun pompalanamamasına neden oldu ve bir süre sonra üç reaktörde de çekirdek erimesi meydana geldi. Bir nükleer santralda yaşanabilecek en büyük felaketten bahsediyoruz.

Kuvvetli bir depremin nükleer santralda nelere yol açabileceğini tahmin edemeyiz. Santralda elektrik kesintisine yol açabilir, çalışanların panik olmasına ve yanlış karar almasına neden olabilir. Santralın uygun koşullarda yapılmaması da bu eksiklikleri de ortaya çıkarabilir. Böyle durumlarda reaktörlerin kontrolden çıkmaması için eldeki tek güvence dizel yakıtla çalışan acil durum jeneratörleri. Depremde bu jeneratörler hasar görürse, tsunami sonucu su altında kalırsa (Fukuşima’da oldu), jeneratörden reaktörlere giden elektrik hatları zarar görürse nükleer kaza kaçınılmaz. Varsayım gibi görünebilir ama Temmuz 2006 yılında İsveç’in Forsmark Nükleer Santralı’nda benzer bir kaza yaşandı. Santralda, bakım sırasında bir elektrik arızası meydana geldi ve iki reaktör devreden çıktı. Üçüncü reaktörün devreden çıkması ve soğutulması içinse jeneratörlerin devreye girmesi beklendi ama 20 dakika boyunca bu olmadı. Otomatik devreye girmesi gereken jeneratörler el yordamıyla son anda devreye alındı ve büyük bir felaket önlendi. Santral yetkilileri biraz daha gecikilse yeni bir Çernobil yaşanabileceğini itiraf etmişlerdi.

Son depremler Mersin’deki nükleer santral projesinin depreme dayanıklılığı ile ilgili kaygıları artırırken, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun konuyla ilgili açıklama yapmaması, tüm açıklamaların santralın yüzde 100 hissesine sahip Rus şirketinden gelmesi oldukça düşündürücü. Nükleer Karşıtı Platform ve çevreci kuruluşlar, önümüzdeki aylarda ilk reaktörünün açılması planlanan nükleer santralın yapımının durdurulması için imza kampanyası başlattı.

Magma 62 / Deprem Özel Sayısı / Nisan 2023

PDF:

https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.pdf

Zip:

https://www.magmadergisi.com/belgeler/magma-deprem-ozel-sayisi.zip

Dergilik:

https://dergilik.com.tr/magazine/magma-dergisi-ozel-sayi-2023-yili-0/79775

Dmags:

https://dmags.net/yayinlar/magma-dergisi/deprem-ozel-sayisi/15397