Türkiye’nin doğal güzellikleri için 2015 yılı tehdit oluşturdu. TEMA Vakfı 2015 yılında çevre açısından en iyi ve en kötü olayları derledi. TEMA tarafından hazırlanan raporda yılın en kötü çevre olayları özetle şöyle:

Başta Artvin, Hopa olmak üzere, Türkiye’nin birçok bölgesinde çok ciddi sel felaketi yaşandı. Özellikle can ve mal kayıplarına yol açan Artvin- Hopa’daki sel felaketi, uzmanlar tarafından bölgenin doğal özelliklerini göz ardı edilerek hayata geçirilen yapılar, HES’ler, yol çalışmaları seli felakete çevirdiği yönünde yorumlandı.

 

Yeşil Yol Kültüre Tehdit

Yeşil Yol ile Samsun’dan Hopa’ya kadar tepeler tıraşlanarak Karadeniz yaylalarının yüksek rakımdan, denize paralel bir şekilde birbirine bağlanması planlanıyor. Yeşil Yol projesi gerçekleştiği takdirde Karadeniz dağları, ormanları, meraları, su varlıkları, flora ve faunasının geri dönüşü olmayacak bir şekilde zarar görmesi söz konusu.

 

Artvin Cerattepe

24 yıldan bu yana Artvin’i yaşanmaz hale getirme tehdidi altına sokan maden faaliyetlerine karşı geçen temmuz ayında Türkiye’nin en geniş katılımlı çevre davası açıldı.

Türkiye’de 80’e yakın kömür santralının yapılması, Konya Kapalı Havzası, Trakya gibi önemli tarımsal bölgelerin linyit madenlerine dönüştürülmesi planlanıyor. Konya Kapalı Havzası içinde 20 bin hektarlık bir alan kömür ocağına dönüştürülmek isteniyor. Konya Kapalı Havzası’nda yeraltı suları hem tarım hem de içme suyu olarak kullanılıyor ve havzadaki 4 ilin ihtiyacını karşılıyor. Termik santrallar tarafından tahrip edilen Zonguldak ve Çanakkale’ye de yeni termik santralların kurulması planlanıyor.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Çölleşme Risk Haritası’na göre, Türkiye’nin yaklaşık yüzde 47’si orta ve üzeri çok yüksek risk grubunda yer alıyor. Çölleşmenin görüldüğü Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çok yüksek risk taşıyan bölgeler olarak görülürken; Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa- Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı, Eskişehir çevresi ise orta ve yüksek risk grubunu oluşturuyor.

 

Longozlara Tehdit

Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada, lagünler, tatlı ve tuzlu su gölleri, alüvyal subasar ormanlar, çayırlar, kıyı kumulları ve sığ deniz kıyılarından oluşan farklı habitatları ile çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bir bölge. Ancak, bölgede yapılması planlanan liman, mevsimsel subasar ormanları, bataklıkları, tatlı su gölleri ve kıyı kumullarını bir arada bulunduran ender ekosistemlerden biri olan İğneada bölgesini tehdit ediyor.

Sakarya’nın Karasu ilçesinde 5 köyü kapsayan, tarım ve orman alanlarının da içinde bulunduğu 222 hektar büyüklüğündeki arazi Nisan 2015’te Bakanlar Kurulu kararıyla Otomotiv İhtisas Endüstri Bölgesi ilan edildi.

 

Umutlandıran Gelişmeler

Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen UNESCO 39’uncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda, Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri “Dünya Kültür Mirası” olarak tescillendi.

Çeşme damla sakızını koruyacak TEMA Vakfı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Falım, sakız ağaçlarını korumak için Türkiye’deki ilk gen koruma sahasını kurdu. İzmir Çeşme’deki Sakız Ağacı Klon Parkı Tesisi projesiyle 117 klona ait bine yakın fidan yetiştirildi.

Rize Senoz Vadisi Çataldere Köyün’de yapılmak istenen HES projesi için mahkeme tarafından iptal kararı verildi.

Doğu Akdeniz’de yıllardır süren mücadele sonucunda İskenderun Körfezi’ndeki 4 termik santral için lisans başvurusu reddedildi.

Fransız enerji şirketi, Fransız hükümetinin kararıyla Adana’daki Ada Termik Santrali de dahil tüm kömürlü termik santral planlarından vazgeçtiğini açıkladı.

 

Kaynak: Hazal Ocak / Cumhuriyet