Yunanistan’da yaşanan krizler toplumda sosyolojik, politik ve ekonomik değişikliklere neden oldu. Artış gösteren sadece işsizlik ve kemer sıkma politikaları değildi. Umutsuzluk da artıyordu. Özellikle de çevre tahribatına neden olan yasal düzenlemeler ve özelleştirmelerin artması, çevre meselelerine duyarlı insanların alternatif bir düzen arayışına girmesine neden oldu. Atina’nın kenar semtlerinde yaşayan insanlar, küçük bir inisiyatif kurarak farklı ekonomik şartlarda yaşamanın yolunu gerilla bahçecilikte buldu. Atina’nın banliyölerinden Elliniko’da yaşayan Agros adındaki topluluk, 2011 yılında terk edilmiş bir havalimanını temizleyerek bahçeye çevirdi. Kendi üyeleri tarafından yönetilen ve 2.500 metre karelik bir alana yayılan bu bahçede bugün domatesten bibere, yeşillikten patlıcana kadar birçok ürün yetiştiriliyor. Elde edilen mahsullerle oluşturulan gıda bankasıysa yemeğe ihtiyacı olan şahıs ve buna vesile olan kurumlara dağıtılıyor. Bankaya yapılan üyelik sayısı 2014 yılında 6 binken bu sayı bugün 11 bini geçmiş durumda. Sözkonusu girişim hem kurulan geniş yeşil alan sayesinde küresel ısınmanın etkilerinin azaltması hem de alternatif bir ekonomik sistem yaratılması açısından önem taşıyor.

Eşitlik, kendi kendine yönetim ve doğrudan demokrasi üçgeniyle işleyen Agros topluluğunun kurucularından Kate Horti, troykanın bu arsanın özelleştirilerek hotel ve kumarhanelere satılmasını istediğini ancak grubun buna karşı çıktığını ifade ediyor. Kate Horti, Elliniko için umut olan Agros’un hedeflerini Magma’ya anlattı: “Agros, bu büyük beton şehirde yeşile pencere açıyor. Bizim hayalimiz, dünyanın diğer başkentlerinde olduğu gibi büyük bir şehir parkı. İçinde büyük ağaçlar, gölcükler, patikalar, spora ve bahçecilik yapmaya uygun alanlar bulunduran bir parktan bahsediyoruz”.