Küçük iskete, henüz geçen bahar Bolkar Dağları’nda bir sedir ağacında ötüyor, name yapıyordu. Yaz geçti, dağlara kar ve fırtına geldi. Kuş sürüleri yamaçlardan Çukurova’ya akın etti. Tarlalarda tohum yiyor, bahçelerde geziyor, ağaç dallarında dinleniyordu küçük iskete. Bir sabah, bir İzmir yalıçapkınının yanına kondu. Yalıçapkınının renkli tüyleri, koca gagası ve tiz kahkahası vardı. Oysa renkli gagası süs değil mızraktı. İzmir yalıçapkını ayağına gelen kısmeti reddetmedi, bu nadir an ilk kez fotoğraflandı.
Gülümseyen Avcı
Küçük İskete ile Yalıçapkınının hikâyesi...
- Yazı: Süreyya İsfendiyaroğlu
- Fotoğraflar: Cenk Polat