Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, Smithsonian Enstitüsü, Calgary Üniversitesi ve Carleton Üniversitesi'nden üç araştırmacı, dört bacaktan ayaksıza geçişteki bir canlı varlığı temsil edebilecek yılan benzeri fosil buldu. Arjan Mann, Jason Pardo ve Hillary Maddin, Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımladıkları makalede, fosilin, yılan gibi hayvanların uzuvlarını nasıl kaybettiklerini açıklamaya yardımcı olabileceğini anlatıyor.

Araştırmacılar, Illinois'deki Francis Creek Shale'de kayada fosilleşmiş örneklerden ikisini buldular. Bölgedeki kayalar, eski yaratıkların fosilleşmiş kalıntılarını içermesiyle ünlü. Nagini mazonense olarak adlandırılan fosilin, hem yeni bir cinsi hem de molgofidler olarak adlandırılan bir gruba ait türleri temsil ettiğine inanılıyor. Zira, canlı yaklaşık 10 santimetre uzunluğundaydı, ön ayakları ve göğüs kuşağı yoktu. Ancak arka bacakları, ayakları ve dört parmağı vardı. Bu yüzden araştırmacılar onun bir geçiş yaratığını temsil ettiğine inanıyor. Örneklerin yaklaşık 308 milyon yaşında olduğu düşünülüyor. Önceki araştırmalar, uzuvlarını kaybeden canlıların, N. mazonense’de de bulunan bir özellik olan uzun vücut tipleri geliştirdiğini ileri sürmüştü. Araştırmacılar ayrıca, fosilin etrafındaki kayada, yaratığın yumuşak vücut kısımları tarafından yapıldığını düşündükleri girintiler buldu. Araştırmacıların iddiasına göre bu şekiller, canlının yuvarlak burnu olduğunu ve vücudun ön ayaklarının var olabileceği kısımlarında hiçbir şey olmadığını gösteriyor.

Araştırmacılar ön ayakların kaybının, N. mazonense’nin bir hareket aracı olarak öncelikle yandan sarmaya güvendiğini ve muhtemelen arka ayaklarını nadiren kullandığını gösterdiğini öne sürüyorlar. Ayrıca, yok olmuş bu canlının modern yılanların atası olmadığı ancak uzuvlarını nasıl kaybettikleri hakkında bilim insanlarının daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olabileceğini belirtiyorlar. Önceki araştırmalar, hayvanlar karada yürümek üzere evrimleştikten sonra dört ayaklı canlılardan bazılarının uzuvlarını kaybetmesiyle sonuçlanan şekillerde evrimleştiğini göstermişti. Zira, modern yılanlar bunun en iyi örneği.