Doğayı tanımadan sevmenin ve korumanın pek mümkün olmadığı gerçeğiyle yola çıkan Prof. Dr. Ahmet Karataş ve arkadaşlarının 2013 yılında kurduğu www.dogalhayat.org sitesindeki tanımı yapılan tür sayısı 10 bin 62’ye ulaştı. Bu sayı içinde bilim dünyasında ilk kez keşfedilen bazı türler de mevcut. “Tanı, sev, koru” sloganıyla yayın hayatına başlayan veri tabanı sitesinde, sadece galeriye 40 bini aşkın fotoğraf yüklendi; portfolyo ve acaba nedir köşelerindekilerle birlikte bu sayı 100 bini aşıyor. Üstelik hepsi fotoğraflı, nokta haritalı ve dağılım grafikli. Prof. Dr. Ahmet Karataş siteyi şöyle değerlendiriyor: “Doğal hayat, Türkiye’deki bütün canlı gruplarının topluca bulunduğu en iyi doğa veri tabanı. Benzer bir veri tabanı da Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Nuh’un Gemisi projesi. Orada, bildiğim kadarıyla seksen bir ilde yapılan biyolojik çeşitlilik çalışmaları sonucunda yaklaşık 6 bin 500 tür girişi yapıldı. Tabii bunu kıyaslama için söylüyorum, rekabet açısından değil.”

Sitenin yaklaşık 900 üyesi bulunuyor. Prof. Dr. Karataş, halkın bilime katkısına dikkat çekiyor: “Dünyada sadece Mardin’in bir yerinde bulunan bir tür, oralı üye arkadaşımız imam Musa Geçit tarafından bulundu. Türe crocus musagecitii (Musa çiğdemi) ismi verildi. Topluluğumuza lise öğrencisiyken katılan ve şu an tıp fakültesinde okuyan Barış Çerçi, bilim dünyasına üç böcek türü kazandırdı; başka ülkelerde bilinse de yurdumuzdan kaydı olmayan 39 yarımkanatlılar (heteroptera) türünün Türkiye faunası için ilk kayıt olarak yayınlanmasını sağladı. Keşfettiği bir türe kınkanatlılar (coleoptera) uzmanı tarafından Bosphorus bariscercii şeklinde adı verildi. Önemli katkıları olan bir arkadaşımız da Osmaniye’de mali müşavirlik yapan Mehmet Çelik. Crocus asymmetricus (Karacaoğlan çiğdemi), onun çektiği fotoğraflardan sonra bilim dünyasına yeni tür olarak sunuldu. Ayrıca Mehmet Çelik, en son 1998’de görülen çok-gözlü Saimbeyli mavisi (Polyommatus theresiae) türünü 2012’de yeniden keşfetti.” Bunlar dışında daha pek çok örnekten bahseden Ahmet Hoca ekliyor: “Yurttaş bilginlerin önemli rol oynadığı ve hızla gelişen bu bilim ekolü, vatandaşın da bilime katkı sağlayabileceğinin güzel bir göstergesi. Meşhur söz vardır: Bir elin nesi var iki elin sesi var. Göz ve gözlemci sayısı ne kadar artarsa o kadar güzel işlere imza atıyoruz.”