İklim krizi her geçen gün etkisini artırıyor. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf 197 ülkeden 191’i Paris Anlaşması’nı imzaladı ve onayladı. Onaylama sürecini tamamlamayan 6 ülke kaldı. Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye… Türkiye aynı zamanda Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek G20 ülkesi. Üstelik, en çok sera gazı emisyonu üreten 20 ülkeden biri. Dünyanın geri kalanıysa iklim politikaları açısından iddialı bir dönemde.
-Avrupa Birliği 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 55 azaltmayı ve 2050 yılına kadar da karbon nötr olmayı hedefliyor.
-Çin, 2060 için karbon nötr olma hedefini açıkladı.
-Japonya, Güney Kore, Güney Afrika ve Kanada ise sıfır emisyon planlarını paylaştı.
-ABD ise Paris Anlaşması’na geri döndü.
Yani karbonsuz yeni bir düzen kuruluyor, Türkiye’nin ise bu düzenin dışında kalması söz konusu.
2020, Türkiye’de en çok aşırı hava olayının görüldüğü yıl oldu. Bilimsel çalışmalar da Türkiye’nin iklim krizinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olduğunu gösteriyor. Zira kurak geçen kışlar, sel baskınları, sıcak hava dalgaları, yazın şehirleri vuran dolular felaketin ilk uyarıları. Durum bu kadar ciddiyken Paris Anlaşması’nın ilk imzacılarından olan Türkiye, aradan beş yıl geçmesine rağmen Paris Anlaşması, TBMM’de gündeme getirilip onaylanmadı. 37 sivil toplum kuruluşu (STK), küresel sıcaklık artışını iki derecenin altında tutmayı ve daha fazla çaba sarf ederek 1,5 derecede sınırlamayı amaçlayan Paris Anlaşması’nın TBMM’de onaylanması için imza kampanyası başlattı: #ParisiOnayla. Toplanan imzalar, Paris Anlaşması’nın onay sürecinin tamamlanacağı TBMM Başkanlığı’na teslim edilecek.
STK’lar, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmaması halinde uluslararası iklim müzakereleri sürecinin büyük oranda dışında kalacağı görüşünde.
Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan: Türkiye bir an önce Paris Anlaşması’nı onaylamalı ve en kısa sürede de karbon nötr bir ülke olmalı. Bu amaca ulaşmak için de hedeflerini belirleyerek, bu hedeflere ulaşılmasını sağlayacak somut adımları atmalıdır. Paris Anlaşması'nı sürecin ilk adımı olarak kabul ediyoruz.
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz: Kimse Türkiye’den tek başına dünyayı kurtarmasını beklemiyor ama evinin önünü süpürmesini istiyor. Türkiye petrol ve doğalgazda zaten dışa bağımlı, tükettiği kömürün de yüzde 60’ı ithal. Dolayısıyla, fosil yakıtlardan kademeli bir şekilde çıkıp yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine geçmek zaten her açıdan Türkiye’nin lehine.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç: Düşük karbonlu ekonomiye geçiş stratejileri bugün ülkelerin yalnızca sanayilerini değil, dış politikalarını da şekillendiriyor. Net-sıfır emisyona ulaşma hedefi 29 ülkede kanunlaşmış ya da politika dokümanlarına yerleşmiş durumda. 98 ülke ise bu yönde hedef almayı tartışıyor. Uluslararası ilişkiler söz konusu hedefler üzerinden yeniden tanımlanırken, Türkiye maalesef bu gruplar arasında yer almıyor. Açıkça belirlenmiş bir “yeşil kalkınma” stratejisi bulunmayan Türkiye’nin, kendisini bu küresel gündemin bir parçası haline getirebilmesi için ilk adım Paris Anlaşması’nın onaylanması.
TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Ceren Pınar Gayretli: 23 Şubat 2021 tarihinde Güney Sudan’ın da anlaşmaya taraf olması ile Türkiye, Paris Anlaşması’nı onaylayarak yürürlüğe koymayan 6 ülkeden biri oldu. Türkiye'nin sera gazı azaltım taahhütlerini iyileştirmesi ve sözleşmeye taraf olan diğer 191 ülke gibi Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak yürürlüğe koyması gerekiyor. Türkiye, Paris Anlaşmasını onaylamamaya devam ettiği takdirde, geleceğin siyasetinin, ticaretinin ve ekonomisinin çerçevesini çizen ülkelerin dışında kalacak, yön veren değil, izleyen olacak. Türkiye'nin bir an önce Paris İklim Anlaşması'nı onaylayıp, iklim hedeflerini güçlendirerek küresel çalışmaların liderleri arasında yer almasını talep ediyoruz.
WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli: Etkilerini her geçen gün daha belirgin bir şekilde hissettiğimiz iklim krizi bugün artık herkesi tehdit eden bir ekolojik kriz haline gelmiş durumda. Türkiye ise kuraklık başta olmak üzere iklim krizinin etkilerini en ciddi ölçüde yaşaması beklenen bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor. Bu nedenle, dünyanın geri kalanından ayrı hareket etmesi düşünülemez.
Kampanyayı destekleyen kuruluşlar:
Antalya Ekoloji Meclisi
Ayvalık Tabiat Platformu
Bartın Platformu
Bergama Çevre Platformu
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
Bursa’ya Temiz Hava
ÇETKO-Adana
ÇYDD Oktay Ekinci Çevre Birimi
Doğa Derneği
Doğa Koruma Merkezi
Doğader
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)
Ekoloji Birliği
Ekosfer
Fridays For Future Türkiye
Fridays For Future Bursa
Foça Forum
Greenpeace Akdeniz
İDA Dayanışma Derneği
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği
Kadın Balıkçılar Derneği
Karaburun Kent Konseyi
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
Kazdağları Kardeşliği
Koza Dağcılık Kültür Sanat ve Spor Kulübü
Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA)
TEMA Vakfı
TOHUM Eğitim, Kültür, Doğa Derneği
Validebağ Gönüllüleri
WWF-Türkiye
Yereliz - Yerel İzleme Araştırma ve Uygulamalar Derneği
Yeşil Düşünce Derneği
Yeşil Gelecek Derneği
Yokoluş İsyanı
Youth For Climate Turkey (İklim İçin Gençlik)
Yuva Derneği