Yaban Keçisi Köye İndi, Bir Daha da Dönmüyor

Bezirgan mahallesinin kuzey batısında yer alan kayalık alan, bölgedeki dağ keçilerine de ev sahipliği yapıyor. Ancak bölgede inşa edilen İkizce Göleti'ne malzeme sağlamak için geçtiğimiz yıl açılan taş ocağı yaban hayvanlarının yaşam alanlarına olumsuz etki ediyor. Köylülerin iddiasına göre taş ocağında yapılan patlatmalardan ve gürültüden kaçan dağ keçileri, zaman zaman köylülerin ağıllarına sığınıyor. O yaban keçilerinden biri de iki gün önce Bezirgan'da bulundu. Korkmuş halde bulunan yaban keçisini köylüler araçla yaşadığı bölgeye geri götürüp bıraktılar. Ancak yaban keçisi ertesi gün yine aynı bölgeye geldi. Bunun üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Antalya Şube Müdürlüğü'nü arayan köylüler, yetkililerden yardım talep etti. Yetkililer gelene kadar köylülerden Mustafa Şalvarlı'nın gözetiminde kalan yaban keçisinin oldukça stresli olması dikkat çekti.

 

Finike’deki Koruma Sahasına Bırakıldı

Önceki gün akşam saatlerinde bölgeye ulaşan Milli Parklar'a bağlı ekip, ağız ve burun bölgesi yaralı olan yaban keçisini veteriner kontrolü yapıldıktan sonra yaşam alanına götürüp bıraktı. Ancak korku içindeki hayvan yaşam alanına geri dönmeyince yetkililer dağ keçisini bu kez de Finike'ye götürdü. Burada yapılan tedavisinin ardından Arikanda antik kenti civarında bulunan Sarıkaya Koruma Sahası'na bırakıldı. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre dağ keçisi bu bölgeye adapte olarak güven içinde yaşamını sürdürüyor.

 

'İnsanlar Hayvanların Yaşam Alanını İşgal Edince...’

Yaralı dağ keçisinin sağ salim doğaya bırakılmasına öncülük eden Bezirgan mahallesinde yaşayan doğasever Erol Şalvarlı, "bu bölgede yaşayan dağ keçileri zaman zaman köye geliyor. Ancak bu kez yaşadığı bölgeye geri bırakmamıza rağmen hayvan bir türlü gitmedi. Kaçıp geri geliyor. Biz bulduğumuzda korku içindeydi. Yakınlardaki taş ocağından çıkan gürültülerden korkup kaçtığını düşünüyoruz. Telaşla tellere çarparak ağzı ve burnu yaralanmıştı. İnsanlar yaban hayvanlarının yaşadığı alanları işgal edince onlar da insanların yaşadığı bölgelerde alıyorlar soluğu. Buna çok üzülüyoruz. Bu dünya bütün canlıların ortak yaşam alanı. Bu konuda insan olarak bizlere çok büyük sorumluluk düşüyor" dedi.