Ege ve Akdeniz’de, bir yaz akşamı kır kahvesinde çayınızı yudumlarken kulağınıza yalnızca tek heceden ibaret bir nota çalınır. Sesin sahibi yaz gecelerini melodik ıslığıyla şenlendiren ufak baykuş ishakkuşudur (Otus scops). Görmesi zordur, çünkü hem gece avlanır hem de ağaç gövdesine benzeyen tüy deseniyle çok iyi kamufle olur. İşte bundan dolayı yıllarca Anadolu’nun dibinde yaşayan Kıbrıs şiveli İshaklar, bilimcilerin dikkatinden kaçmış. Çünkü iki heceli ötüşleri, alanda bulunan ikinci bir bireye ait sanılmış, lakin o ikinci birey hiç bulunamamış. Sonrasında bakmışlar, tek ötüşlü ishakkuşları düet yapıp ikili kombinasyonlar meydana getirirken iki heceli öten Kıbrıs ishakkuşunun düetleri dört heceyle konser kıvamında gerçekleşiyor.

Kıbrıs, adaya özgü Kıbrıs kuyrukkakanı (Oenanthe cypriaca) ve ötleğeni (Sylvia melanothorax) diye bilinen iki kuş türüyle tanınıyor. Bin dokuz yüzlü yılların başından beri Kıbrıs’taki ishakkuşlarının farklı olduğu biliniyor. Kıbrıs ishakkuşları, bölgedeki tüm ishakkuşlarından daha koyu renk tüylere ve iri parlak beneğe sahip. Bu özellik, tek başına bir kuşun tür olduğunu iddia etmeye yetmiyor, dolayısıyla adaya özgü bir alt tür olarak kaydedilmiş. Ancak bilim ilerlemiş ve genetik çalışmalarla birlikte yapılan ses analizleri göstermiş ki Kıbrıs ishakkuşları (Otus cyprius) anakaradakilerle karışmıyor ve onlardan tamamen ayrı. Giysileri ve vücut ölçülerinin de anakaradan ya da Mayorka, Girit gibi Akdeniz adalarında yer alan diğer ishakkuşu popülasyonundan farklılık göstermesi yeni türü müjdeler nitelikte.

Kasım 2015’te Zootaxa adlı dergide yayımlanan makalede Avrupa’daki ishakkuşları değerlendirildi ve Kıbrıs’ta farklı bir tür olduğu kanıtlandı. Genetik ve ses analizleriyle desteklenen çalışma, dünyası Kıbrıs’tan ibaret üçüncü bir canlı türü olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi bilimciler bu yeni türün göç davranışı ve Türkiye’deki varlığıyla ilgili sorulara cevap arıyor.