Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, birçok yabani hayvan türünün 1 Mayıs - 15 Aralık tarihleri arasında avlanmasına izin verdi. İzin verilen türler arasında 15 bozayı, 130 yabankeçisi, 4 çengel boynuzlu dağkeçisi, sayısını bilmediğimiz yabankoyunları, kızıl geyikler ve ceylanlar bulunuyor. Yirmi altı ilde yapılacak ihalelerde en çok para ödemeyi taahhüt eden av turizmi acenteleri, elde ettikleri kotaları avcılara satacak ve Türkiye’nin önemli canlı türleri av turizmine kurban edilecek.

Av turizminin birkaç avcıyı mutlu edip avcılıktan para kazanan acenteleri zenginleştirmekten başka geçerli nedeni de yok. İhalelerdeki yaban hayvanlarının çoğu, insanlarla nadiren karşı karşıya gelen türler. Bu yıl listede tekrar gördüğümüz bozayının insanlarla karşılaşması bazen haberlere konu olsa da sorun ayılar değil, onların yaşam alanlarına giren insanlar. Başta Doğu Karadeniz olmak üzere artan yapılaşma ve yayılan insan nüfusu ayıların yaşam alanlarını daraltıyor ve yiyecek bulma şanslarını azaltıyor. Bozayılar bu nedenle ister istemez insanlarla karşı karşıya kalabiliyor ve bu da sayılarında artış olduğu algısı yaratıyor. Avcıların ayı avı için en büyük bahanesi bu. Halbuki böylesine kritik kararların elde güvenilir bilimsel veriler olmadan, gözlemlere dayanarak verilmemesi gerekir. Türkiye’de ayılar başta olmak üzere bu türlere ilişkin kapsamlı ve güvenilir veriler olmadığından sayılarının gerçekte artıp artmadığı bile bilinmiyor.

İnsanların yaptığı en büyük hatalardan biri de hayvanların yaşam ağının bir parçası olmadığına, onlar olmadan da yaşayabileceklerine inanması.

WWF - Türkiye Yaban Hayatı Uzmanı Ahmet Emre Kütükçü, “ayılar geniş yaşam alanlarına ihtiyaç duyar ve yaşam alanlarını birçok farklı türle paylaşır; onların bu yaşam ortamlarındaki varlığı diğer türlerin de varlığına işarettir” diyor.

WWF - Türkiye av turizmi ihalelerinin iptali için bir imza kampanyası da başlattı. İmza atmak için: change.org/avizniiptal