Yeryüzünde yaşamış en büyük maymun 100 bin yıl öncesine kadar hayattaydı. Gigantopithecus, doğanın gerçek King Kong’u yaratmaya en çok yaklaştığı hali, yetişkin bir erkek insandan beş kat daha ağır ve yaklaşık üç metre boyundaydı.

Bir milyon yıl önce altın çağında, Güney Çin ve Güneydoğu Asya’daki yarı tropikal ormanlarda yaşayan devin, bugüne kadar anatomik şekli ve alışkanlıkları hakkında hemen hiçbir şey bilinmiyordu. Türe ait eldeki fosil kayıtları dört adet kısmi alt çene kemiği ve bine yakın diş.

Gigantopithecus hakkındaki diğer gizemlerse en yakın kuzeni olan orangutan gibi altın kırmızısı tonunda mı yoksa goriller gibi siyah mı olduğu ya da et yiyici mi yoksa vejetaryen mi olduğu hatta belki de tarih öncesi dev panda gibi bambuya düşkün olup olmadığı gibi konulardı. Bilimcilere göre bu soruların yanıtını bulmak, devin neden soyunun tükendiği sorusunu da netliğe kavuşturabilirdi.

İşte tam bu noktada dişler gizemi çözdü. Almanya Tubingen Üniversitesi’nde Herve Bocherens, diş minelerinde bulunan karbon izotopların farklılıklarını inceleyerek ilk King Kong’un sadece ormanda yaşadığını ve katı bir vejetaryen olduğunu gösterdi.

Bu dar besin tercihi, ciddi iklim değişiklikleri yeryüzünü etkileyene kadar Gigantopithecus için sorun teşkil etmedi. Yeni çağın başlamasıyla ormanlık alanlar gitgide savana döndü; bu noktada evrim ya da belki yeni yiyecekler deneme konusundaki inadı dev maymunun sonunu getirdi. Araştırmacı Bocheren şöyle diyor: “Boyutlarından dolayı Gigantopithecus çok fazla miktarda yiyeceğe ihtiyaç duyuyordu ve buz devrinde ormanlık alanlar gitgide savana döndüğü için yeterli yiyeceği bulamadılar.”

Benzer diş yapısına sahip diğer maymunlar ve Afrika’daki ilk insanlar bu koşullarda hayatta kalırken Asya’nın dev maymunu bu geçişi yapamadı. Ağaçlara tırmanamayacak kadar ağır olmasının bunda etkisi olabilir.

Gigantopithecus’un büyük ihtimalle ekolojik esnekliği, strese ve yiyecek kıtlığına dayanabilecek fizyolojik gücü yoktu. Ancak gene de devin tam olarak bu uyumu neden sağlayamadığı hiçbir zaman bilinemeyecek.

Araştırmayı yürüten Herve Bocherens, Magma’ya şunları söyledi:

“Geçmişte yapılan çalışmalarda fosil orangutanların hem orman hem de savanda yaşayabildiği, insan baskısı nedeniyle sadece ormanlara hapsolduğu düşünülüyordu. Ancak yaptığımız araştırma sonunda fosillerle modern orangutanların karbon izotopları arasında açık fark bulunamaması bu hipotezin doğru olmadığını ve maymunların geçmişten günümüze hep ormanlarda yaşamış olduğunu gösterdi. Bu da şu anlama geliyor: Ormanlar daha fazla yok olursa günümüz maymunları da dev kuzenleriyle aynı kadere mahkum olacak.”